Düşünceler: 2020 Yılında daha önce kitabını okuyamadığım bazı yazarlara ağırlık vermeyi düşünmüştüm. Cengiz Aytmatov ' da bunlardan biri idi. Bununla birlikte 4. Kitabı bitirmiş oldum. ( 4 tane daha kitabı var elimde )
Eser roman tadında uzun bir öyküdür. 1975 yılında ilk sefer basılmıştır. ' Erken Gelen Turnalar ' ve ' Ilk Turnalar ' adlarıyla da daha önce basılmıştır. Ben Cengiz AYTMATOV ' u Ötüken Yayınları ' ndan okumayı tercih ederim. En güzeli o bana göre.
Kitap 2. Dünya Savaşı sırasında babaları savaşa giden bir grup çocuğun büyüklerin yerine geçmesini tarla ve hayvancılık işleriyle uğraşmak zorunda kalmasını anlatıyor. Cengiz ATYMATOV ' un hayatındanda izler taşıyan eser savaşın yıkımını ve getirdiği yokluğu en güzel biçimde bize aktarıyor.
AYTMATOV zaten eserlerinde sık sık savaştan bahseder. Bunun yanında bozkır tasvirleri , soğuk iklimin insan hayatı üzerindeki genellikle negatif etkilerini bunun yanında her şeye rağmen insanın doğasında yer alan umududa hissedebiliyoruz okurken.
Tabi ana karakter Sultanmurat ile Mirzagul isimli kızın belirli sınırlar, kalıplar dahilinde yaşanması öğretilen aşkıda unutulmamış.
"Aksay,Göksay,Sarısay. Dolaştım bunca diyar Bulamadım, bulamadım oy! Senin gibi yâr..."
Güzel, akıcı, biraz hüzünlü ama unutulmaz bir eser bu. Tüm dostlara tavsiye ediyorum