Erasmus’un Deliliğe Övgü adlı eseri, dönemin kilise otoritesine, skolastik düşünceye ve toplumsal ikiyüzlülüklere yöneltilmiş keskin bir hicivdir. Delilik kavramını bir anlatıcı olarak merkeze alan Erasmus, aklın mutlak otoritesini sorgularken insan davranışlarının sahiciliğini, tutkuların rolünü ve kurumların yapaylığını görünür kılar. Eserdeki ironi, hem Rönesans hümanizminin temel ilkelerini taşır hem de okura dönemin entelektüel atmosferine dair eleştirel bir perspektif sunar. Kısa hacmine rağmen derinlikli, düşündürücü ve ustalıklı bir metindir.