“Sol Ayağım” – Christy Brown Derin, gerçek ve insanın içine işleyen bir hikâye.
Kısaca yorumum şöyle:
⭐ 1. Bir “irade” hikâyesi
Christy Brown doğuştan beyin felciyle dünyaya geliyor ve vücudunun neredeyse hiçbir kısmını kontrol edemiyor. Fakat sol ayağını kullanabildiğini fark ettiğinde hayatı tamamen değişiyor. Bu kitap, bir insanın en kısıtlı şartlarda bile kendi potansiyelini yaratabileceğini gösteriyor.
⭐ 2. Annenin koşulsuz desteği
Kitabın en vurucu noktası annesi. Sistemin, doktorların, çevrenin “bu çocuk bir şey yapamaz” dediği yerde annesi tek başına savaş açıyor. Christy’nin içindeki zekâyı o görüyor, ona inanıyor. Annenin sevgisi kitapta bir karakter gibi: güçlü, adanmış ve asla pes etmeyen.
⭐ 3. Engeli değil, insanı anlatıyor
Kitap “acındırma” üzerine değil. Christy Brown kendini “zor durumda biri” gibi sunmuyor. Tam tersine:
Yarışmacı
Inatçı
Zeki
Hırslı Bir insan olarak karşımıza çıkıyor. Engeli onun sadece şartlarını belirliyor, kimliğini değil.
⭐ 4. Gerçekçilik ve samimiyet
Anlatım çok sade. Hiç süslü değil. Olduğu gibi, dürüst. Bu samimiyet kitabı daha vurucu yapıyor. İnsanın içindeki “yapabilirim” duygusunu harekete geçiriyor.
⭐ 5. Ana temalar
Azim
Kendini keşfetme
Aile desteği
Toplumun önyargıları
Sınırların zihinde olduğu fikri
⭐ 6. Kitabı bitirdiğinde kalan his
Bir şeyleri ertelediğinde, pes etmeye yaklaştığında aklına gelecek cümlelerden biri olur:
> “Christy sol ayağıyla yazdı; sen de iki kolunla hayatta neler yapabilirsin?”