Lev Nikolayeviç Tolstoy (1829 - 1910): Anna Karenina, Savaş ve Barış, Diriliş gibi romanların büyük yazarı Tolstoy’un ilgisini çeken başlıca konular arasında tarihsel olaylar ve Rusların başka halklarla ilişkileri de yer almıştır. 1854`de Kırım Savaşı`na subay olarak katılan Tolstoy, bu döneme dair izlenimlerini Hacı Murat`da bütün canlılığıyla romana aktardı. Savaşan taraflar kadar, egemenler ve uyrukları arasındaki ilişkilerin sergilenişi, kişilerin ve coğrafyanın kusursuz tasviri bu esere güçlü bir gerçeklik duygusu kazandırmaktadır. Tolstoy`un 1896-1904 yılları arasında yazdığı Hacı Murat, ölümünden sonra 1912`de yayımlandı. Mazlum Beyhan (1948): Dostoyevski`den Suç ve Ceza ve Budala, Tolstoy`dan Sanat Nedir?, Çocukluk, İlkgençlik, Gençlik, Gogol`dan Arabeskler: Burun, Palto, Delinin Defteri Mazlum Beyhan`ın çevirdiği başyapıtlar arasında yer alır. Ayrıca Çernişevski, Belinski, Kropotkin ve Şçedrin`den Türkçeye kazandırdığı eserlerle hiç tartışmasız son 35 yılın en önemli Rus edebiyatı çevirmenlerinden biridir.
Hacı Murat, Tolstoy’un hayatının son dönemlerinde kaleme aldığı, fakat sanki bir ömür boyu süzülüp damıtılmış gibi olgun bir eserdir. Burada sadece savaşın gürültüsü değil; onur, sadakat, ihanet ve özgürlük gibi evrensel değerler bütün çıplaklığıyla işlenir. Okur, Hacı Murat’ın güçlü kişiliğinde hem bir kahramanı hem de kırılgan bir insanı bulur.
Tolstoy’un doğayı anlatmadaki ustalığı, bu romanda Kafkasya’nın dağlarını, bozkırlarını ve karanlık gecelerini bir tablo gibi gözler önüne serer. Her sahne, hem görsel hem de duygusal bir yoğunluk taşır. Hacı Murat, sadece bir roman değil; tarih ile insan ruhunun birleştiği unutulmaz bir edebi şölen olarak edebiyat tarihindeki yerini alır.