Ses - Sabahattin Ali Yorum : Bazı yazarların bulduğum tüm kitaplarını okurum. Stefan Zweig , Dostoyevski ve Sabahattin Ali gibi. Hani derler ya : " Alışveriş listesi yapsa okurum " diye. Bende Üstadın tüm kitaplarını okuyacağım fırsat buldukça. Gerçi alçak ve hala şaibeli bir cinayete kurban gittiğinde sadece 41 yaşındaydı ve maalesef çok fazla eseri yoktu. Edebiyatımız için çok büyük bir kayıp bu bence.
Neyse konumuza dönelim. " Ses " küçük bir öykü kitabı. 1936-1937 yılları arasında yayımlanan 5 tane öyküden oluşuyor. " Toplumsal Gerçekçilik " akımının en önemli temsilcilerinden birisi olan yazar yine toplumun bütün tabakalarından bahseden bir eser yazmış. Bir yanda varlık, bir yanda yokluk , bir yanda sevinç bir yanda hüzün derken sınıflar arasındaki çatışmalarda ustaca irdelenmiş. Mutsuz ve negatif bir hava var genel olarak. Mutsuz insanlar daha fazla oluyor genellikle öykülerde. Ama o dönemde hayat öyle ise Üstad ne yapsın?
Özgün tasvirleri , ayrıntılı betimlemeleri , karakterleri canlandırırken ve bunu bize aktarırken bize gösterdiği ustalık yazarı edebiyatimizda müstesna bir yere koyuyor. Hayatı gibi pek güldürüyor bizi ama çok derinden etkiliyor . Anadolu ' nun yollarında bata çıka ilerlerken yolların tozunu bile hissedebiliyoruz okurken.
Bir çok yerin altını çizdim. Bir çok yer aklımda kaldı ve bir süre sonra yeniden okumak içinde daha şimdiden içimde heyecana benzer his oluştu. Bu kitabı değil sadece Sabahattin Ali ' nin tüm kitaplarını her zaman tavsiye ediyorum tüm dostlarıma