Birçok Batı toplumunda aşk, bireysel bir duygu, kişisel bir arzu olarak kabul edilir. Aşkın biyolojik temeli, çoğunlukla genetik uyum ve üreme dürtüsüne dayanırken, Batı'da aşk genellikle romantik ilişkiler, kişisel seçimler ve eşitlik üzerinden şekillenir. Kişiler, biyolojik olarak birbirlerine çekilirken, bu çekim aynı zamanda toplumsal normlarla, bireysel tercihlerle de yönlendirilmektedir