UYKU
Bir kâbusun içine çekilmeye hazır mısınız? RÜYA: Altı yaşında bir kız, geceleri rüyalarında kayıp kadınların ölümlerini görmeye başlar. Bu rüyaların gerçek olduğu anlaşıldığında yaşanan baskı ile tra...
2. Bölüm

TEDAVİ

79 Okuyucu
0 Beğeni
0 Yorum
TEDAVİ 3. GÜN
Doktor açıklama yaparken aralıklı kapının ardında sedyeye benzer yatak üzerinde oturan küçük kızıyla göz göze geldi. Hafif bir göz kırpmaya eşlik eden tebessümü çok zorlama olmuştu. Bunu fark etmemiş olmasını umarak başını tekrar doktora çevirdi. “Bu başındakiler” eliyle kendi başı etrafında kısa bir daire çizdi “Yani başının etrafını saran şeyler acıtıyor mudur?”
Doktor “Her gün aynı şeyi sormaya devam edecek misiniz?” derken öfkeyle açık kalan kapıyı metal sarı kulpundan tutarak tamamen kapadı. “Hayır acıtmıyor.”
Küçük kızlarının uyku ve korku sorunlarının çözüleceğine dair verdikleri garanti bile daha önceki -sayısını unutmak istediğiniz kadar çok- tedavilerin sonunda inandırıcı gelmiyordu artık. Henüz altı yaşındaki bir çocuğun kaldıramayacağı ilaçların doz ayarı ile içirilmesinden, fizyoterapi, biyoterapi akla ne gelirse baş vurmuşlardı. Artık uykusuzluğa dayanamayan eşi sürekli araştırmalar yapıyor peşinden hem küçük kızını hem kendisini sürüklüyordu. Küçük prensesinin durumundan kendisinin sorumlu tutulması ise itirazlarının duyulmadığından artık zamanla sessiz kalmasına yol açmıştı.
Küçük kızının gözlerinin etrafındaki morlukların arttığını görmek onu çıldırtıyordu. “Neden bu kadar bitkin görünüyor? Onu uyutabileceğinizi söylemiştiniz.”
Doktor ellerini rengi zamanla griye dönmüş beyaz önlüğünün ceplerine soktu. Ellerini ceplerindeyken önlüğünü havaya kaldırarak yanlara doğru açtı. “Tereddüdünüzün olması normal ama rahatsız edici olan kızınızı kobay olarak kullandığımızı düşünmeniz. Daha önce defalarca uygulanmış bir yöntem bu ve…”
“Evet ama bu yaşta bir çocuk üzerinde denenmediğini söylediniz. Şimdi veya şimdi olmasa bile ileride yaşayabilecekleri ile ilgili bir…”
Bu defa doktor söz kesti. “Yöntem uygulanırken belli bir yaş aralığı aranmıyor dedim size. Küçük yaşlarda uygulanmaz demedim.”
İnat etmekte ve didiklemekte kararlıydı. “Uygulamadınız ama.” Sorudan daha çok tehditkâr bir imaydı.
Doktor konunun dağılmasına izin verdiği için kendisine kızıyordu. “Bakın onu uyutuyoruz. O uyumuyor biz uyutuyoruz. En azından aradaki farkı anlayabileceğinizi umut ediyorum.”
Doğal bir uyku ile yapay uyku arasındaki farkı anlayacak kapasitedeydi ama neden bu küçük bedeni dinlendirmediğini anlayamıyordu.
Doktor ve kocasının karşılıklı uzayan inatlaşması gerginliğini artırıyordu. Kocası her ne kadar onun kolay kabullendiğini söylese de bir anne olarak kızı için doğru olanın bu olduğuna ikna olması kabullenilir bir şey olmalıydı. Sert bakışlarla eşine bakarken ses tonu azarlar gibiydi. “En azından şu anki durumundan daha kötü olmayacağı kesin. Her gece yanında değilsin, neler yaşandığı hakkında hiçbir bilgin yok.”
Karısının söyledikleri sinirlerini bozsa da şu an öncelik kızıydı. “En azından uygulama sırasında yanında olmamız mümkün olmalıydı.”
Doktor sakin kalmaya çalışarak “İçeride olmanız sadece işimizi zorlaştıracaktır. Eğer artık müsaade ederseniz testlere başlamamız gerek. Gece olmadan tamamlaması gereken testler var.” deyip sırlarla dolu odasına girdi.
Yorum Yapın
Yorum yapabilmeniz için üye olmalısınız.
Yorumlar