Çağımız agnostik, ateist, sciantist/pozitivist, panteist, az anlayıp çok inanan dogmatik teolojik, post-modernist (nihilist) du?şu?nme-inanma tarzlarının hegemonyasındadır. Zenginliğin artması ile “ku?freden du?şu?nmenin” artacağı öndeyişi- ihbarı (43/33-35), gerçekleşmiştir. Allah’tan başka şeyleri dost edinmiş olan insanlar, modern “tecno-city”lerde (“evlerin en zayıfı olan öru?mcek evlerinde”, 29/41) ipek böceği kozası gibi ölu?mu? beklemektedirler. Allah’ın rahmetinden umudunu kesmeyenler (39/53, 15/56) için ise, “şu?kreden du?şu?nme” ve Allah’ın rahmeti ve bizzat el uzatması (hidayeti), her zaman olduğu ve olacağı gibi onları beklemektedir. Aslî niteliği şu?kreden ve hatırlayan (tezekku?r) du?şu?nme “hesap yapan” bilimsel du?şu?nme, “mu?stağni” felsefi du?şu?nme, “dogmatik” olan teolojik du?şu?nme ve “âşık olan” mistik tecru?beden tamamen ayrı ve herkesin yetenekli olduğu bir du?şu?nmedir.