Bir oradan bir buradan konuşup birbirimizin hâlini hatırını sorarken bakışlarımız, şeffaf birer dokunaç gibi sessizce birbirimize uzanarak yüzlerimizin ardındaki gölgeleri, sohbet ve sahte gülüşlerle kapanmayan acımızın izlerini okşayıp teyit etmişti.