Genç Bir Şairin İlk Adımı
Serenay Özkan’ın Viata adlı şiir kitabı, çağdaş edebiyatımızda genç bir sesin ilk adımı olarak karşımıza çıkıyor. Bir şairin ilk kitabı her zaman biraz cesaret, biraz da içsel yolculuğun kamusal alanda görünür hâle gelmesi demektir. Viata tam olarak böyle bir kitap: bireysel olanın evrensel dile dönüştüğü, duyguların yoğun ama incelikli imgelerle yoğrulduğu bir eser. Serenay Özkan’ın edebiyat sahnesine bu şiir kitabıyla girmesi, onun dil duyarlılığını, imgeler aracılığıyla hayatı anlamlandırma çabasını gösteriyor. Önceden bir eseri bulunmaması, Viata'yı daha da özel kılıyor; çünkü şair, kendini ilk defa okurun karşısına çıkarmış bulunuyor. Ayrıca kitabı çok genç yaşta kaleme alması da dikkate değer. Çoğumuz o yıllarda nice hikâyeler, şiirler yazdık. Ancak kaçımız yazdıklarımızı yayımladık? Şairi öncelikle bu cesaretinden dolayı tebrik ediyorum.
Kitaptaki her şiir birbirini tamamlıyor ve derinliğini arttırıyor. Okurken şiirler arasında hiçbir kopukluk yaşamadım.
Gecenin Şiirleri
Okur olarak beni en çok etkileyen yön, kitabın hayatı sadece bir akış değil, bir anlam arayışı olarak kurmasıydı. Şiirlerdeki imgeler, bireysel bir deneyimden çıkıp hepimizin ortak sorularına dokunuyor. Özellikle de zaman, kimlik ve varoluş temalarının işlenişi, bana edebiyatın en temel işlevini hatırlattı: insana kendi aynasını göstermek. Bu yüzden Viata, yalnızca bir şiir kitabı değil, aynı zamanda bir yolculuk rehberi gibi okunuyor. Adeta gecenin şiirleri diyorum Viata için. Öyle yoğun ki gece imgesi beni iki kere düşünmeye davet etti. Şairin geceye kattığı anlamlar değişmekle birlikte favori şiirlerim Viata, Yalnızlıklar Efendisi ve Mezar oldu.
Şiir kitaplarının çoğu zaman güncelliği bilgi üzerinden değil, duygular üzerinden korunur. Bu bakımdan Viata zamansız bir eser. Genç yaşta kaleme alınmış olsa da işlediği meseleler –insanın yalnızlığı, sevgiye duyulan ihtiyaç, kaybolma ve yeniden bulunma arzusu– her dönemde geçerliliğini koruyacak evrensel temalardır. Bu yüzden kitabın bugün ya da on yıl sonra okunması arasında herhangi bir mesafe oluşamaz; şairin dili okuru her zaman aynı tazelikle yakalayacaktır.
Bununla birlikte, bir edebiyat öğretmeni gözüyle baktığımda, eserde geliştirilmesi gereken yönler de görüyorum. Serenay Özkan 'ın dilindeki yoğun metafor kullanımı güçlü bir etki yaratıyor, fakat yer yer anlamı gölgelediği de oluyor. Bazı şiirlerde, imge bolluğu okurun nefesini kesiyor ve şiirin duygusal ritmini sekteye uğratıyor. Şair, ilerleyen eserlerinde biraz daha yalınlığa yönelirse, dilin estetiğiyle içeriğin berraklığı daha dengeli bir bütünlük kazanacaktır. Bunun yanında, kimi tekrarlar şiirlerin özgün etkisini zayıflatıyor. Bu eksiklikler, şairin ilk eserine özgü kusurlar olarak değerlendirilip, onun sonraki çalışmalarında daha da olgunlaşacağına işaret ediyor.
Yazarın fikirleriyle çeliştiğim nokta ise bireysel özgürlüğe yüklediği anlam oldu. Bazı şiirlerinde bireyi tüm bağlardan kopararak yalnızca kendi sesiyle tanımlamaya çalışıyor. Bu güçlü bir iddia olsa da, bana göre insanın kimliği sadece bireysel bir varoluş değil, aynı zamanda toplumsal ilişkilerle anlam kazanan bir bütünlüktür. Ancak işte tam da bu tartışma, şiirin değerini artırıyor: okuru düşünmeye sevk ediyor.
Viata'yı özellikle genç yetişkinlerin ve hayatın dönüm noktalarında olanların elinden düşürmeyeceği bir şiir kitabı. Çünkü içsel sorgulamalar, kayboluşlar ve yeniden varoluş çabaları bu yaşlarda daha yakıcı biçimde yaşanıyor. Ama aynı zamanda, edebiyatla ilgilenen her yaştan okur için de bir estetik tat sunuyor. Öğrencilerime şiirle düşünmenin önemini göstermek için de mutlaka tavsiye edebileceğim bir eser. Her yaştan ve milletten kişilerin okuyabileceği sade bir dille yazılan ama derinliği olan bir eser. Ben kısaca gecenin şiirleri diyorum ona.
Okura Öneriler
Viata’yı okuduktan sonra benzer bir okuma deneyimi yaşamak isteyenlere, yine bireyin varoluş sorunlarını işleyen çağdaş şiir kitaplarını veya sevgi ve kimlik temasını ele alan deneme türündeki eserleri öneririm. Ayrıca, şiirin felsefi boyutunu tartışan edebiyat podcastleri, Viata'nın açtığı soruları genişletmek için iyi bir tamamlayıcı olacaktır.
Kitaptan bir iki dizeyi anmak gerekirse şöyle diyor genç şairimiz:
"Kefendimden karanfil çalan siyah,
Ay gebe senden
Kedi gözü ay." (s.10)
"Gece ağaçların dalları kefen sayarmış
Aysa üstte çiçekleri
Yerlerde sürünmüş bir hilal
Yürüyorum rıhtıma karşı."(s.16)
Sonuç olarak, Viata, genç bir şairin cesur ve içten çıkışı olarak edebiyatımızda yerini alıyor. Eksikleriyle, fazlalıklarıyla, ama her şeyden önce samimiyetiyle okurun karşısına çıkan bir kitap. Serenay Özkan'ın bu ilk adımı, onun ileride yazacağı eserler için güçlü bir temel oluşturuyor. Okur olarak da öğretmen olarak da, Viata’nın şiirle hayat arasında kurduğu köprüyü değerli buluyorum ve şiirin iyileştirici, düşündürücü yönünü hatırlatması bakımından kıymetli görüyorum.
Künye:
Dorlion Yayınları
Serenay Özkan
Dorlion Editör Atölyesi
Şiir
Sayfa Sayısı 58
Yazarın Biyografisi: Serenay Özkan, 10 Ekim 2004 tarihinde İstanbul Beykoz’da dünyaya geldi. Çocukluğu Kastamonu’nun Bozkurt İlçe’sinde geçti. İlk şiirlerini ortaokulda kaleme alan Özkan, edebiyat alanına lisedeyken yazdığı Viata adlı kitabıyla katıldı.
Eğitim hayatına İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Bölümü'nde devam etmektedir.
(Mehtap Gece Arslan)
Viata
Serenay Özkan
Dorlion Yayınları