Kendinizle Yüzleşmeye Hazır Mısınız? İstanbul'un Beyoğlu sokaklarında yürüyen yalnız bir adam, uyuyarak geçirdiği tüm gecelerin hakkını verecekti. Yarın ne işi vardı ne de evde bekleyeni. İşte onu sokaklara davet eden şey de buydu.
Galata Kulesi'nde başlayan yolculuğuna içinde büyüyen cüretkâr bir ses eşlik eder; sokaklar, bir labirent gibi onu daha da içine çekiyordu.
Bilincin sınırlarını zorlayan varoluşsal sorularına yanıt ararken, sokaklara yayılan kahkahaların arasında küçük çaplı bir meyhanenin ışığı siyahi bir adamı gözler önüne serdi.
Gizemli karanlığı ve vahşi bakışlarıyla , şık giyimli bu adam ruhundaki tüm saklı defterlere bir ayna tutar.
En garip his nedir bilir misiniz? Birini tanımıyorken tanımak.
İçindeki cüretkâr ses onu içeriye girmeye ikna ettiğinde, bu yolculukta kendisiyle yüzleşmeye gerçekten hazır mıydı?