Yolculuk Günlüğü 1530

(1 kişi)
Kitabı değerlendirin

0

Takip

0

Beğeni

1

Okuma

15

İzlenme

Yolculuk Günlüğü 1530 Alıntıları

mark_unread_chat_alt Alıntı Paylaş
Mertcan
#Tarih - @callmeishmael
Alıntı
3s
Kim derdi ki 500 yıl sonra bunun benzerini biz Türkler söyleyeceğiz.
(…) Bu bölgedeki bütün kentlerde, kasabalarda ve köylerde çok sayıda Rum’a rastlanıyor. Bunlar da Hristiyan dinindeler ve dinsel bayramlarına, kiliselerine, papazlarına, dinsel kurallarına ve törelerine sıkı sıkıya bağlılar. Onlar da Türkler gibi kuşak sarıyorlar ama kuşak saranların çoğu avamdan kişiler. Saçlarını uzattıkları için onları gerçek Türklerden ayırmak kolay oluyor. Bunlar, Türklerin egemenliği altında gerçek ve büyük bir baskı altında oldukları gibi Hristiyanlıkları da tehlikeye girmiş durumda. Çünkü Türkler onları her gün biraz daha artan, zorlaşan ve ağırlaşan koşullar, vergiler, haraçlar altına itmektedirler. Bunlar sık sık yüce ve bağışlayıcı Tanrıya (duyduklarım ve gördüklerim kadarıyla) derin derin iç çekerek ve kollarını açarak şöyle yakarıyorlardı:
“Bizim böyle acı çekişimiz, kötü ve zorba Türklerin boyunduruğu altına girmemiz hep kendi suçumuz yüzündendir.”
Neden böyle kendilerini suçladıklarını sordum ve şöyle bir cevap aldım:

“Türkler, bu bölgede ve çevrede (Yunanistan’a ait olan bölgeyi kastediyorlar) bulunan toprakları, ülkeleri, yerleri ve kentleri fethedip buraları kendi boyundurukları altına aldıkları zaman, biz kendi ülkemizin de elden gideceğini apaçık görmüştük. Ama bizim efendilerimiz ve hükûmetlerimiz, Türklerin bütün dünyayı ele geçirmek istediklerini gösteren bir belirtinin henüz ortada olmadığını bize ilân ettiler. Türkler, geniş Rum topraklarını fethetmeden önce, biz bütün bu olan bitenleri küçümsedik ve olanlara hiç dikkat etmedik. Sonunda Türkler, yalnızca Yunanistan’ı ya da dünyanın üç büyük parçasını, yani Asya’yı, Afrika’yı değil, doymak bilmeyen aç gözlülükleri ve öç duygularıyla Avrupa’nın yarısını da ele geçirdiler. Bunun için, ey soylu ve dindar beyler! ‘Türkler bizim oralara gelinceye kadar daha çok toprak yutması gerekir,’ diyerek, bizim söylediklerimizi kulak arkası etmeyin!”
56'ın 43. sayfasında
Yolculuk Günlüğü 1530
Benedict Curipeschitz - Türk Tarih Kurumu Yayınları - 1989
31
Mertcan
#Tarih - @callmeishmael
Alıntı
3s
Ne sandın?
Hristiyanlığa bağlı olduklarını gördüğümüz Sırplar bize çok sevgi gösterdiler. Bir gün yanımıza yaşlı bir adam yaklaştı ve gençlere şunu söyledi: “Eskiden bu topraklarda efendiler bizdendi, bunu aklınızdan çıkarmayın! Tanrım, biz durmadan, sizin gelip bizi kurtaracağınızı umut ettik ama görüyoruz ki siz de gidip Türk padişahına yalvaracaksınız. Anlaşılıyor ki Türk padişahı bütün dünyanın efendisi olmak istiyor.”
56'ın 34. sayfasında
Yolculuk Günlüğü 1530
Benedict Curipeschitz - Türk Tarih Kurumu Yayınları - 1989
31
Mertcan
#Tarih - @callmeishmael
Alıntı
3s
(…) Bu devşirmelerin içinde en çok yükselenler Bosnalılardır. Zaten Bosnalılar Türkler tarafından en çok tutulan ve namuslu bulunan kişilerdir. Onlar, gerçek Türklermiş gibi sevilip sayılıyor, hatta yetiştirildikten sonra gerçek Türklerden daha güvenilir bulunuyorlar. Bosnalıların gerçekten de yetenekli ve yakışıklı görünüşleri var. Türklerden onları ayıran özellikleri uzun boylu, iri yapılı ve onlardan daha gösterişli ve yetenekli olmalarıdır.
56'ın 32. sayfasında
Yolculuk Günlüğü 1530
Benedict Curipeschitz - Türk Tarih Kurumu Yayınları - 1989
31
Mertcan
@callmeishmael
Alıntı
3s
Ucuz tarih dizilerinde gösterilen kapkara giysilerin aksine…
(…) Kalacağımız yere yaklaştığımızda, törelere uygun olarak, şövalyeler atlarından indiler ve iki uzun sıra hâlinde duran Türklerin arasından yürüdüler.
Türklerin üzerinde rengarenk ve sırma kordon işlemeli, çok güzel yaldızlı, kadifeli ve ipekli tertemiz giysiler vardı. Böylece, hepsi çok etkileyici bir görünüşteydiler.
56'ın 23. sayfasında
Yolculuk Günlüğü 1530
Benedict Curipeschitz - Türk Tarih Kurumu Yayınları - 1989
31